23 Mayıs 2011 Pazartesi

Mutlu Olmak İçin Beni Satanlar

Perakende hayatların toptan alıcısı olmak ne ifade edecek ki benim için?
Durup, düşünüyorum bir kez daha...
Tam da işte böylesi anlarımda Emre Aydın'ın "alıştım susmaya" şarkısı imdadıma yetişiyor en faydalı dost olarak...
O söylüyor, ben dinliyorum...
Geriye dönüyorum bakmak için, gördüğüm tek şey ise geride bırakamadıklarım.
O baktıklarımın en değerlilerim olduğunu görüyorum...
Bir zamanlar mı?
Hayır hala...
Ama işte bir şeyi daha görüyorum; onların hepsi beni "mutlu olmak için satanlar"dı.
Benim mutlu olmam için onların varlığı yeterken, onlar beni kendi mutlulukları için sattılar!
Unuttular gittikleri yerde, kimse kalmadı...
Ben de onlar sayesinde mutsuzlukla büyüdüm de büyüdüm.
Bunun adı bazen aşk oldu, bazen dosta duyulan en büyük özlem, bazen bazen bazen...
Hepsinde de bana ait birşeyler var.
Bana ait olanları acımasızca başkalarıyla paylaştılar...
Aşkımı, arkadaşlığımı, dostluğumu,
Onlar için uçsuz bucaksız sunduklarımı...
Ben ise yine olduğum gibi kaldım, mutlu olmak için beni satanlara inat!
Belki bir gün özlerler de geri dönerler,
Sırf emanetlerine ihanet etmemek adına...
Evet, ben onların onlardaki emanetiydim.
Aşkımla, arkadaşlığımla, dostluğumla...
Şimdi ise mutlu olmak için beni satanlara karşı güçlü olabilmek adına tek söylediğim;
Karla karışık bu yaz da hüznüm...
"Dayan yalnızlığım"

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Ünal Aysal - İnan Kıraç VS Ateş Ünal Erzen - Cem Uzan

Galatasaray bildiğiniz üzere 14 Mayıs 2011'de genel kurulunu topluyor ve yeni başkanını seçecek. Adaylar ve projeleri kimi taraftarı heyecanlandırırken kimisinin de aklında soru işaretleri bırakıyor. Benim ise bu yazımda değineceğim konu, mevcut başkan adaylarından birinin bugünkü adaylık süreci ile 2001 olağanüstü genel kuruluna aday olarak giren Cem Uzan güdümlü Ateş Ünal Erzen'in adaylık süreci tıpkısının aynısı. Bir fark var; orada Erzen yerine Cem Uzan yönetecekti şimdi ise İnan Kıraç Ünal Aysal'ı öne sürerek eş başkanlık sistemiyle Adnan Öztürk'ü de devreye sokuyor.
Öncesinde 2001'de yapılan olağanüstü genel kurulu hatırlayalım: Cem Uzan kulübü ele geçirmek için bir hareket planladı ve Ateş Ünal Erzen'i öne sürdü. Tabi bu durum karşısında Galatasaray camiasında bir direnç meydana geldi. O dönem medya ayağı da güçlü olan Uzan özellikle Star gazetesi yoluyla spottan haberleri veriyordu. Hele ki bir tanesi durumun ne kadar kronik olduğunun da işareti:
"Galatasaray'da yeni başkan ilk gün 2.4 milyon $ bulamadı mı yandı?" Haberin iç sayfadaki dev manşeti ise "Peki bu parayı kim verecek?" sorusuyla devam ediyor, haberin içinde "verecek olan devam etsin veremeyecek olan bıraksın" denilerek malum isim ima edilmektedir. Yine aynı gazetede günlerce süren "Erzen, çok para, Cem Uzan'a teşekkürler" haberleri manşetleri süslemeye devam etti.
O günlerde de Galatasaray zirveye oynuyor ama mali durum pek iç açıcı değil. Kurtarıcı ise "çok parası olan Cem Uzan" güdümlü Ateş Ünal Erzen. Daha ilk günlerden "Pamuk eller cebe" başlığı atan Star gazetesi resim altı başlığı ile de savını güçlendirme yoluna gidiyor: "Para sorunu resmen dağ gibi" Zaten o dönemde genel kurul öncesi Uzan'ın seçim sahasına sürdüğü Erzen'e atfen sadece para haberleri yaptırması da durumu gayet iyi özetliyordu.
Cem Uzan vekili aracılığıyla seçim propagandasını tek bir unsur üzerine inşa etti: "Borcunuz çok, paranız yok, o da ben de var!"
Gel gelelim bu güne, seçim ortamına. Aday olan isimlerden Ünal Aysal, Cem Uzan vari seçim yöntemlerini kullanan aday olarak dikkatimi çekiyor. Aysal da İnan Kıraç'ın "işaretiyle" ortaya çıkarılmış, Doğan medyası tarafından da "GS'nin borcu çok malum, çok parası olan, kurtarıcıda Ünal Aysal" olarak lanse ediliyor.
O zaman Osman Tanburacı, Ateş Ünal Erzen'e "Sen Cem Uzan'dan 50 milyon dolar bul ben de Tanburacı sözü veriyorum bütün Galatasaraylılardan diğer 34 milyon doları bulacağım" diyor. Yani açıklaması bütün olarak imada bulunuyor ve şu değil, bu kazansın demeye getiriyor. Yersen.
Ne tesadüf ki bugünlerde o rolü de Şansal Büyüka üstlenmiş ve "Ünal Aysal gelirse Galatasaray 5 yıl içerisinde Avrupa kupalarında yeniden final oynayabilir, bundan kimsenin kuşkusu olmasın" diyor. E sormazlar mı adama "5 yıl bekledikten sonra Ünal Aysal'a ne hacet?" sevgili Şansal.
Yıl 2001, Ateş Ünal Erzen-Cem Uzan-Star Medyası-Osman Tanburacı
Yıl 2011, Ünal Aysal-İnan Kıraç-Doğan Medyası-Şansal Büyüka
Değerli Galatasaraylılar!
10 yılda Galatasaray o gün olduğundan daha da kötü bir noktaya gelmedi ama kendisini de birilerine peşkeş çekmedi, çektirmedi.
Bugün Cem Uzan nerde, Galatasaray nerde?
Bu bakış açısıyla bakın bir de olaylara lütfen ve Galatasaray'ımızı para için birilerine -ağır ifade ediyorum- "satmayın"
Şu yazıları da okumanızı tavsiye ediyorum:

Twitter